Otomobil üreticisi Stellantis, sahip olduğu lüks otomobil markası Maserati’yi satmayı düşünüyor. Bu olasılık, şirketin 14 araç markasından oluşan portföyünü yeniden yapılandırma planlarının bir parçası olarak gündeme gelmiş durumda.
Stellantis’in Chrysler, Jeep, Peugeot gibi markaları da içeren geniş portföyünü optimize etme isteği, özellikle yeni CEO Antonio Filosa‘nın göreve başlamasının ardından daha belirgin hale geldi. Filosa’nın liderliğindeki yeni yönetici ekibi, şirketin geleceği ve markalarının durumunu belirlemek için yoğun bir çalışma yürütüyor.
Dünyanın dördüncü büyük otomobil üreticisi olan Stellantis, son yıllarda karşılaştığı bazı zorluklarla başa çıkmaya çalışıyor. ABD’deki yüksek ithalat vergileri ve Çin’den gelen yoğun rekabet, şirketin üzerinde baskı yaratıyor. Bu zorluklarla birlikte, Stellantis’in Maserati ve Alfa Romeo gibi lüks markalarının geleceği de belirsizliğe girmiş durumda.
Stellantis, bu markaların geleceği konusunda daha derinlemesine analiz yapabilmek için ünlü yönetim danışmanlığı şirketi McKinsey & Co. ile anlaşma yapmış durumda. McKinsey, Stellantis adına araştırmalar yaparak şirketin lüks markalarının potansiyel satışını da içeren çeşitli seçenekleri değerlendirmeye başladı. Bu süreç, şirketin hem maliyetleri azaltma hem de kar marjlarını artırma hedeflerinin bir parçası olarak görülüyor.
Maserati’nin mevcut durumu da şirketin satış kararlarını etkileyen faktörlerden biri. 2024 yılı itibarıyla Maserati’nin satışları %50 oranında düşüş gösterdi ve yalnızca 11.300 adet satış gerçekleştirildi. Ayrıca, 298 milyon ABD doları tutarında bir işletme zararı yaşandı. Şirketin bu yıl için yeni bir model lansmanı planı da bulunmuyor.
Bazı Wall Street analistleri, Stellantis’in daha sade bir portföyle daha yüksek kar marjları elde edebileceğini öne sürüyor. 2025 yılı itibarıyla, şirketin hisseleri %25 oranında değer kaybederek hisse başına 9,55 ABD doları seviyelerinde işlem görüyor.
